Hukukumuzda ceza hukuku ile ilgili çok farklı tanımlara yer verilmiştir. Esasen ceza hukukunun konusunu “Suç” oluşturur. Suç yoksa ceza yoktur. Nitekim ceza hukukunun bir çok alanında da defaatle suç kavramından bahsedilmiştir. Kanunlarımızda düzenlendiği üzere suçun olduğu yerde suça karşılık olarak cezanın varlığı kaçınılmazdır.Suçun varlığını araştırırken öncelikle suçun yapısal unsurları incelenmelidir.
SUÇUN YAPISAL UNSURLARI NELERDİR ?
A-TİPE UYGUNLUK
Ceza Hukukunun uygulama alanı bulması için öncelikle ortada bir eylem olmalıdır. Yalnız buradan her eylemin suç teşkil edeceği sonucuna varılamaz. Ceza Hukukundan bahsedilebilmesi için bu eylemin tipe uygun olması gerekmektedir.Burada bahsedilen tipe uygunluk suçun unsurları arasında ilk inceleme alanına sahiptir.
Zira bir suçun incelemesinde tipe uygunluk unsurunun gerçekleşmemesi halinde diğer unsurları incelemeye gerek kalmayacaktır.Tipe uygunluk unsuru çift yönlüdür.Eylemin suç oluşturup oluşturmadığının incelenmesi aşamasında tipe uygunluk unsuru değerlendirilirken öncelikle tipe uygunluğun biçimsel ve maddi anlamda uygun olup olmadığına bakılır.
Kavram karmaşasına yer vermemek adına bir örnek ile açıklamak gerekirse ;
-“A kişisinin B kişisini kasten yaraladığı somut olayda “ tipe uygunluk incelemesi yapılırken kanunilik ilkesi gereğince yaralama eylemine ilişkin kanuni bir dayanak olup olmadığına ve eylemin haksızlığına bakılmalıdır.
1-Biçimsel anlamda tipe uygunluk olarak kanunilik ilkesinin değerlendirilmesi sonucu: TCK madde 86/1 “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü amirdir. Kanun koyucu örneğimizdeki olaya ilişkin suçun ne olduğunu, nasıl cezalandırıldığını,madde devamında suçun nitelikli hallerini madde madde ayrıntıları ile açıklamıştır.Buradan da görüleceği üzere kanunilik ilkesi bir suçun ne şekilde gerçekleşeceğini ve bunun yaptırımının açık bir şekilde düzenlenmesidir.
2-Maddi anlamda tipe uygunluk olarak değerlendilmesi sonucu: Söz konusu fiilin hukuka aykırı olması,zarar veye tehlike oluşturup oluşturmadığına bakılmalıdır.Özetle fiil haksız olmalıdır.Sebepsiz yere tabanca ile tanımadığı bir kişinin bacağına ateş ederek sakat kalmasına sebep olan fail ile tamamen kendisini korumak maksadı ile şahsına yöneltilmiş ölümcül nitelikteki bir saldırıyı ateş ederek savuşturan kişinin suça yönelik değerlendirmesi aynı olmayacaktır.İki örnek de incelendiğinde fiiler tipe uygundur.Yalnız kendisine yöneltilmiş bir saldırı defeden kişinin haklı bir şekilde bu eylemi gerçekleştirdiğini varsaydığımızda aynı fiiler farklı uygulamalara maruz kalacaktır.
B-HUKUKA AYKIRILIK
Hukuka aykırılık lafzından da anlaşılacağı üzere gerçekleştirilen eylemin kanun koyucu tarafından yasaklanan eylemlerden olmasıdır.Aynı örnekten devam edersek “A kişisinin B kişisini kasten yaraladığı somut olayda “ hukuka aykırı eylem A kişisinin B kişisini yaralamasıdır.Kişilerin vücut dokunulmazlığı hukukumuzda koruma altına alınmıştır.Örneğimizde görüldüğü üzere yaralama eyleminin gerçekleştirilmesi neticesinde B kişisinin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmiştir.Böylelikle A kişisinin uygulamış olduğu eylem hukuka aykırı hale gelmiştir.
C-KUSURLULUK
Öncelikle failde kusurlu olma yeteneğinin varlığı aranmalıdır.Kusur yeteneğinin varlığı ile anlatılmak istenen failin mümeyyiz olması yani iyiyi ve kötüyü ayırt etme yeteneğinin olmasıdır.Failin işlemiş olduğu fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılaması ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunması halinde failin kusur yeteneğinin varlığından söz edilecektir.
—Tüm suç çeşitleri ayrı ayrı ele alınarak detaylı bir şekilde açıklanacaktır.Yazılarımız/Ceza Hukuku kategorisinden ulaşabilirsiniz.—
Hüseyin Emre TUZCU
Avukat
EMRE HUKUK & DANIŞMANLIK